• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Zirvelerin prensesi Yüsra Naz

Zirvelerin prensesi Yüsra Naz

Her insanın yaşadığı süre içerisinde macera duygusunun var olduğunu kendimizden biliriz. Bunu farklı açılardan da alabiliriz mesela hayallerimiz de diyebiliriz.

Aslında herkesin bir hayali olmalı. Bu anlamda birçok insan maceraperest heyecanını yenmek için farklı spor dalları ile buluşabiliyor.

Dağcılıkta bu sporlardan birisi, her dağcının en üst zirveye ulaşıp gökyüzüne dokunmak gibi hayalleri olabilir. Oysa dağların zorlu hava şartları ile üstelik amansız yamaçları içinde mücadele etmesi, gerçekten her insanın yapabileceği bir iş değildir.  Dünyanın en yüksek noktası Himalayalar üzerinde bulunan 8.848 metre ile, Everest’edir. Dağcıların buraya çıkmaları en büyük hayalleridir. Bu zirvenin tehlikeli olması yüksekliğinin yanında soğuk hava koşulları, insan bünyesini zorlayan yaşamları olarak gösterilmektedir. Birçok dağcı bu zirve yolunda hayatlarını kaybetmişlerdir. İşte böylesine zorlu bir yolculuktur dağcılık.

Dağcılık yolunda  başarılı olmak,  sizin biraz da yaşınız ile ilgilidir. Hayaller siz yaşadığınız sürece devam eder. Bazen bu hayalinize genç yaşta bazen de çok sonra kavuşursunuz. Önemli olan mücadeleci kimliğinizi yormadan kırmadan, zamanını bekleyerek sabrederek yola devam etmek her halde en güzeli.

Sevgili dostlarım ‘’kahve Tadında Sohbetimizin’’ bu hafta ki konuğumuzda, genç yaşında ülkemiz sınırları içerisinde birçok zirve yapmış macera tutkunu, hayalleri olan Yüsra Naz Balamut.

Merhaba öncelikle ‘’ kahve Tadında ‘’ sohbetimize hoş geldiniz sizi burada görmek çok güzel Yüsra Hanım.

***Yüsra Naz Balamut kimdir kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba Mustafa Bey. Çok teşekkür ederim. Hoş buldum.

Ben 1981 Çay doğumluyum. İlköğretim ve ortaöğretimimi Çay’da tamamladım. 2003 yılında Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldum. 2019 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programı’ndan mezun oldum. Şu anda Çay ilçesinde Atatürk Ortaokulu’nda Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni olarak çalışmaktayım. Bir oğlum var.

***Siz başarılı bir dağcısınız öncelikle bunu belirtmek isterim. Dağcılık nedir, Hiking, Trekking yapan bir insana dağcı diyebilir miyiz?

Çok teşekkür ederim. Bu sorunuzu cevaplamak için önce bu terimleri tanımlamam gerekir.

Hiking (Günlük Yürüyüş); doğada zevk veya spor amaçlı yürüyüş yapmak anlamına gelen, sabah başlayıp akşam biten günübirlik doğa yürüyüşüdür. Trekking (Kamplı Yürüyüş); uzun ve engebeli arazi parçalarını yürüyerek aşmak anlamına gelen, bir ya da daha fazla kamplı (yatılı) günü içeren yürüyüşlerdir. Bu tanımlamalara baktığımızda hiking ve trekking bir dağcılık stilidir ama dağcılık başlı başına ayrı bir branş olarak; karada, kayada, karda, buzda ve buzulda, doğanın birtakım zorluklarını aşarak, belirli birtakım ilke ve kurallara dayalı olarak, dağcılık tekniklerini ve ekipmanlarını kullanarak içerisinde yürüyüş, tırmanış ve kampçılık öğelerini barındırarak hedeflenen, tanımlanmış bir noktaya (örneğin zirveye) ulaşmayı amaçlayan bir doğa tırmanış sporudur. Dağcılık yürüyüşle başlar ve tırmanmayla devam eder. İçerisinde mix tırmanışlar vardır. Ekspedisyon tırmanış / alpin tırmanışı içerir. Daha zorludur ve uzmanlık gerektiren eğitimleri gerektirir. Dağcılar yürüyüşçüler değil tırmanıcılardır. Bu nedenle hiking yapan kişiye hikingci (doğa yürüyüşçüsü), trekking yapan kişiye trekkingci demek daha doğru olur.

***Siz dağcılığa nasıl başladınız?

Benim dağcılığa başlamam 2010 yılında bir arkadaşımın Afyonkarahisar Doğa Sporları Kulübü (AFDOS)’nün düzenlediği bir faaliyete davet etmesi ve o faaliyete katılmamla başladı. Daha sonra AFDOS’a üye oldum. Sık sık hiking ve trekking faaliyetlerine katıldım. Bu esnada aynı kulübe üye olan ve o dönem TDF Afyonkarahisar İl Temsilcisi olan Mitat ŞENER Hocam’ı örnek aldım ve rehber edindim. Bilgi ve tecrübelerinden çok faydalandım. Beni dağcılıkla ilgili her konuda motive etti ve destekledi. Sonrasında kazalara açık ve oldukça riskli bir spor branşı olmasından dolayı dağcılıkta da eğitimin önemi ortaya çıktı ve TDF’nin düzenlediği yaz-temel/gelişim, kış-temel/gelişim, ileri seviye kaya, ileri kar buz ve arama kurtarma olmak üzere 512 saatlik yedi ayrı eğitimi tamamladım.

***2022 yılı içerisinde erkek dağcıların bile zorlandığı birçok zirveye çıktınız, bu nasıl bir duygu? Burada asla kadın erkek kavramını farklı değerlendirmeden sordum.

Muhteşem bir duygu. Her bir zirveyle birlikte insan kendini de yeniden keşfediyor, çok güzel, bambaşka heyecan verici duygular yaşıyor ve her zirve mutlaka bir şeyler öğretiyor.

***“Dört volkan dört zirve” yaparak büyük bir başarı elde ettiniz, böylesine zorlu bu tırmanışlar için nasıl hazırlandınız?

2022 Yılı Büyük Zafer’in 100. Yılı olarak ilan edilmesi sonucu Doğu Anadolu’da zirvesine çıkmayı planladığımız dört ayrı dağın volkanik dağlar da olması sebebiyle faaliyetimize “Dört Volkan Dört Zirve” adını verdik ve faaliyetimizi Büyük Zafer’in 100. Yılı’na ithaf ettik.

2500 m dağcılıkta irtifa sınırıdır. Ağrı Dağı ise çok yüksek irtifaya girmektedir. İrtifa dağcılığında yüksek irtifa hastalıklarına yakalanmamak çok önemlidir. Bu nedenle irtifaya uyum (aklimatizasyon) sağlamak ve bunun içinde irtifa antrenmanları yapmak gerekir. Bizde Ağrı Dağı zirvesi için öncesinde orta irtifa sınıfındaki dağlara tırmanmakla başladık, sonra yüksek irtifaya giren dağlara tırmanarak aklimatizasyonumuzu tamamladık.

***Bu dört tırmanış için yanılmıyorsam Nemrut Dağı, Artos Dağı, Süphan Dağı, Ağrı dağına gerçekleştirdiniz, Biraz bu tırmanışlarınızdan bahseder misiniz? Çünkü her biri çok ayrı bir hikaye.

Ağrı Dağına geçen sene çıkmıştım aslında. Bu sene çıkmadığım diğer dağlar önceliğimdi. Fakat Ağrı Dağı’na o kadar yaklaşıp tekrar çıkmamak olmazdı. Bir arkadaşımla beraber Afyonkarahisar’dan yola çıktık. Oldukça uzun süren bir yolculuğun ardından Van/Gevaş’a ulaştık ve o gecenin sabahında Artos Dağı (3537 m) zirvesi için tırmanışa başladık. Bu zirveyi tamamladıktan sonra Bitlis/Tatvan’a geçtik ve Nemrut Stratovolkanı (2935 m) zirvesine Nemrut Krater Gölü’nün muhteşem görüntüsü eşliğinde tırmandık. Ardından Bitlis/Adilcevaz’a hareket ederek Kışkıllı Köyü At Yaylası’na kamp atarak istirahate çekildik. Süphan Dağı (4058 m) zirvesi için gece 02.45’te tırmanışa başladık. Uzun, zorlu ve bir o kadar da keyifli bir tırmanışın ardından zirveye ulaştık. Bu faaliyetin ardından Ağrı Doğubeyazıt’a hareket ettik. Orada da bir gecelik istirahatin ardından Ağrı Dağı zirvesi için yola koyulduk. Sırt çantalarımızı katırlara yükletip 3200 m kampına doğru tırmanışa başladık. Bir gece çadırda kaldıktan sonra ertesi sabah 4200 m kampına tırmandık. Burada da çadırda kaldık ve gece 01.40’ta 5137 m irtifada bulunan Ağrı Dağı zirvesine tırmanışa başladık. Bizim gibi çok sayıda dağcı tırmandı. Ağrı Dağı yerli ve özellikle de yabancı turist dağcıların akınına uğrayan bir dağ. Afyonkarahisar’dan iki kişi başladığımız “Dört Volkan Dört Zirve” faaliyetimizi yedinci gününde yine Afyonkarahisar’a başarılı, mutlu ve gururlu olarak evimize dönerek tamamlamış olduk.

***Siz aynı zamanda dağcılık sporunun yanı sıra Atletizm sporu da yapıyorsunuz, birçok ulusal ve uluslararası maratonlar da boy gösteriyor çok başarılı sonuçlar elde ediyorsunuz? Bu spor aşkını nasıl yakaladınız?

Açıkçası hayatımın bir parçası olan ve antrenman yaptığım bir spor dalı değildi. Bir arkadaşımın daveti ile 2017’de Frig Vadileri Ultramaratonu’na katıldım. 9K kadınlar 40 yaş altı klasmanda 2. oldum. Daha sonra 2019 yılında ve 2021 yıllarında aynı organizasyonun koşularına katıldım. İkisinde de kadınlar genel klasmanında 2. oldum. 2022’de Uludağ Premium Ultra Trail koşunda 6K kadınlar genel klasmanında 3. oldum ve aynı yıl Arnica Frig Ultra Maratonunda 12K kadınlar 40 yaş ve üzeri klasmanında 1. oldum. Katıldığım tüm koşulara antrenmansız ve tamamen sosyal aktivite olsun diye katılmıştım. Antrenmansız olarak katıldığım için ilk yarışta tesadüfen derece yaptığımı düşünmüştüm ama sonraki yarışlarda da dereceler elde edince bu kadar da tesadüf olmaz dedim ve fiziksel ve fizyolojik olarak koşuya yatkın olduğumu düşünerek yavaş yavaş antrenman yapmaya başladım. Yani artık 2023 ve sonrası için koşu hayatımın bir parçası olacak diyebilirim.

*** Bu kadar zorlu ama bir o kadar da keyifli tırmanışlar da mutlaka çok özel anılarınız vardır öyle tahmin ediyorum. Sakıncası yoksa bizimle bir anınızı paylaşırmısınız?

Tabii ki. 20-21.04.2013 tarihinde Mitat ŞENER Hocam’la birlikte beş kişi bir gece kamp kurarak Sultandağları Gelincikana Zirve’sine tırmandık. Bu benim ilk kampım ve ilk zirvemdi. Mevsim şartları itibariyle yoğun karda ve yer yer sisin içinde teknik malzemeler kullanarak tırmandık. Bulutların muhteşem görüntüsü ve bulutların üstünde olmak harika bir duyguydu. İşte o günden sonra ben irtifa dağcısı olmalıyım dedim kendime ve başka dağların zirvelerine çıkmak hedefim oldu.

*** Sevgili Yüsra Hanım sizi daha iyi anlamak adına kısa cümlelerle cevap vereceğiniz sorular sormak istiyorum izninizle.

*** Kendinizi en beğendiğiniz tarafınız nedir?

Disiplinli olmak.

*** Yemek ile aranız nasıl, yemek yapar mısınız?

Kilo almayacağımı bilsem yemek yemekle aram daha iyi olurdu eminim ki. Yemek yaparım ama geniş zaman aralığında yemek yapmayı daha çok seviyorum.

*** En iyi anlaştığın arkadaşın kim, çok kısa bahseder misiniz?

En iyi anlaştığım bir arkadaşım yok ya da çok, çünkü herkesle aynı mesafedeyim.

*** Bir dostta aradığın en önemli 3 özellik nedir sizce?

Hayatımda dostum diyebileceğim bir kişi yok. Ama güven, iyi niyet ve samimiyeti herkeste arıyorum.

*** On yıl sonra ne yapıyor olabilirsin?

Kendime ve hayallerime (hedeflerime) daha çok zaman ayırıyor olabilirim.

*** Bugün mutlu musun ya da mutsuz neden?

Mutluyum çünkü her şey kontrolüm altında ve olağan.

*** Duygusal birimisiniz?

Çoook. (Pek belli olmasa da 🙂 )

*** Vaz geçemedikleriniz var mı?

Prensiplerim.

*** Son olarak ne söylemek istersiniz sevgili kahve Tadında Sohbet severler için?

Hangi yaşta ve cinsiyette olurlarsa olsunlar hayatları boyunca yapmaktan zevk alacakları en az bir spor dalıyla ilgilenmelerini tavsiye ederim. Şehir yaşamından bir nebze uzaklaşarak doğayla baş başa kalmak ve doğanın dinlendirici etkisinden faydalanmak isteyenleri de AFDOS kulübümüzün herkese açık faaliyetlerine davet ediyorum.

Öncelikle size teşekkür ederek Kahve Tadında Sohbet severlere saygı, sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM