Hayat kısa zamanın değerini bilmemiz gerekiyor. Geçip giden vakitte bir şeyler için uğraşmak, elde edeceklerimiz için çabalamamız gerekiyor. Özellikle gençlikte daha çok çabalamalı, daha çok çalışmalıyız. Zamanla günler geride kaldıkça da yitip giden aslında ömür olacak. Her şeyi zamanında yapmalı, vaktinde yetiştirmeliyiz. Ders çalışmayı da, arkadaşlarımıza ayıracağımız zamanı da iyi bilmeliyiz. Her şeyi belli bir doğrultuda ilerletmemiz gerekiyor, hayatta vakitsiz bir şeyler yapmamız gerekiyor. Hep bazı şeylerin üstünden gelebilmek için hayatta dimdik durabilmemiz gerekiyor. Uzun süre egemen kaldığımız ülkemiz de atalarımız da her şeyi vaktine ve kılıfına uygun vaziyette ilerledi. Ve tüm cihana hakim oldu, atalarımızdan süregelen bu olguyu üzerimize indekslememiz gerekiyor. Yapacaklarımız karşılığında yorulmamamız gerekiyor. Dimdik durarak başarmak için çabalamamız gerekiyor.  Vakit nakit tir demiştir büyükler. Zamanı tutamayız, akıp gidiyor. Kıymetini bilmeliyiz bir şeylerin ki değerini de bilelim. İnsan doğumundan ölümüne kadar varoluşunu gerçekleştirme yolunda çeşitli sorularla yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Zaman kavramının ne olduğu sorusu da bunların en önemlilerinden biridir. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet-i kerimede farklı boyutlarıyla zamana yemin edilmektedir.  Özellikle tevhid inancının, mümin şuurunun, hakikat bilincinin ve ahlaka dayalı bir tavrın inşa edildiği Mekke döneminde nazil olan ayetler içinde zamana yemin içeren ifadelerin varlığı, insanı bu konuda büyük bir dikkate ve tefekküre davet etmektedir.  Söz konusu ayetler çok çarpıcı şekilde zamanın önemine dikkat çektiği gibi, zamanın ortaya koyduğu hakikatlere de açıkça işaret etmektedir.  Ayrıca yemin ile başlayan ayetlerin hikmetlerinden biri de, Allah katında çok kıymetli, insanların hassas ve dikkatli olmaları istenen konulardan bahsediyor oluşudur. Özellikle vahyin ilk yıllarında nazil olan ve zamana zemin eden ayetler, cahiliye zihniyetini terkederek hakikat şuurunu kazanmak açısından içinde yaşadıkları ânı, akıllarına ve gönüllerine etki edecek şekilde, açık bir ibret ve tefekkür nesnesi olarak onlara hatırlatmaktadır.