Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı geçtiğimiz hafta iki minibüsçünün birbirini yaralaması hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklamalrında şu ifadelere yer verdi; “AVM girişinde bu kadar bıçak yakalanması normal mi, silah atışlarının köylerde veya burda merkezde bu kadar atılması normal mi? Biz artık büyükşehir olmaya aday bir şehiriz. Bunların hiçbiri normal değil. Ancak bu hep birlikte bir seferberlikle yapacağımız, çalışacağımız bir konu. Bakın emniyet 2024 yılı içinde minibisçülerimize sadece yaptığı denetim 3000′ in üzerinde. Ve bu denetimden 5.9 milyonluk idari para cezası uygulanmış yani 6 milyona yakın bir cezai işlem uygulanmış. 3000′ in üzerinde araç denetlenmiş. Ancak burda sadece denetlemeye bu işi bağlamamak lazım. Burda trafik komisyonumuz var biliyorsunuz Vali Yardımcımız Başkanlığı’nda toplanıyor. İçinde farklı kurumlarımız da var. Bunların en son yaptığı toplantıda şöyle bir durum ortaya çıkıyor;
12 ayrı hat var ve 360 minibüs var. Burda fazla bir arz fazlalığı ortaya çıkıyor. Burda bizim zaten deneyimlerimiz il emniyet müdürümüzün de aslında gündeminde olan bir konu. Aslında biz her alanda yaptığımız denetimleri arttırdığımız için şu an kişilere karşı olan suçlar düşüş seviyesinde ancak burda sorgulamamız gereken başka şeyler de olduğunu ben ifade etmek istiyorum. En azından bu en son toplantıda ortaya çıkan arz talep dengesinin bir sağlama oturmasını bir dengeye oturmasını ve gerçekten artık büyükşehir olmaya aday bir şehirken hem silah, hem pompalı tüfek, hem bıçak neden taşıyoruz tekrar herkesin bir sorgulaması lazım. Burda herkese çok büyük bir görev düşüyor. Basınımızda başta olmak üzere. Çünkü ben ilk göreve geldiğimde aylardır şunu da hatırlıyorum.
Bir emniyetten gelen, jandarmadan bana gelen bilgiye göre bir cinayetin bilgisini aldım. Ertesi gün bu cinayetin bir satırla işlendiği haberi çıktı ve bu ulusal basına yansıdı. Sonra ben emniyet ya da jandarma bölgesinde arayıp sordum müdüre. Burda satır varsa ben nasıl bilmiyorum bunu bana niye vermediniz bu bilgiyi? Ama olmayan bir satırı basınımız manşete taşımış daha çok ilgi çekecek diye. Ve oda tabi ulusala çıkmış. Yani burdan aslında kastım hepimizin bu şekilde yaşayan medeni insanlar olarak nezaketi, saygıyı, medeni ilişkileri, ilişkiler arası ilişkileri gerçekten asgari bir seviyeye oturtmak gibi en üst seviyede de gayret etmemiz gerektiği yönünde. Dolayısıyla biz evet denetimlerimizi arttıralım, daha fazla yapalım ama denetimden geçen bir minibüsün oraya silah koymayacağının garantisini veremeyiz. Bunun bir delikanlılık olmadığını, bir efelenmenin bir popiliretisinin olmadığını. Artık 21. Yüzyılda yaşıyoruz medeni bir insanlar olarak büyükşehir olmaya aday bir şehirdeyiz. Gerçekten çatışmaların da tartışmaların da bir üslubu vardır. Bunu da hepimiz örnek olarak birbirimize gösterelim. Basınımızda, kurumlar olarak bizler de tüm üzerine düşenler de ve belediyeler de de, diğer kurumlarda , STK larda derneklerde üzerlerine düşeni bu anlamda yapmalı. Hepimiz el birliğiyle inşallah böyle bir vahşi ve çirkin olaylarla karşılaşmayalım. Torunlarımıza, çocuklarımıza daha güzel bir şehir ve daha insani ilişkilerin güzel seviyelerde olduğu bir şehir bırakalım diye umuyorum.” dedi