Antrenör Mehmet Özer: “İlk yarıda yakalanan başarı şampiyonluk için yeterli değil, sezonun ikinci yarısında da aynı disiplinle çalışacağız. Hedefimiz şampiyonluk ve bunu başaracak potansiyele sahibiz. Disiplin başarıyı getirir”
Afyonşehir stüdyolarında yayınlanan’Sporun Şehri Afyonkarahisar’ programının bu haftaki konukları, Ayvalıspor Futbol Kulübü Başkanı Hasan Akmeşe ve Antrenör Mehmet Özer oldu. Hasan Çalışır’ın moderatörlüğünü yaptığı programda, kulübün kuruluş hikayesinden başarılarının sırrına kadar pek çok konu değerlendirdi. Programda ilk olarak kulüp başkanı Hasan Akmeşe ve antrenör Mehmet Özer kendilerini tanıttı. Jeofizik mühendisi ve aynı zamanda işletme mezunu olan Hasan Akmeşe, Ayvalı köyünde tarım ve sondaj işleriyle uğraştığını, futbola olan ilgisinin artmasıyla birlikte iki yıl önce Ayvalıspor’un yönetimini devraldığını ifade etti. Antrenör Mehmet Özer ise 2007’den bu yana Afyonkarahisar’da çeşitli kategorilerde antrenörlük yaptığını belirtti. Geçen yıl Ayvalıspor’a katılan Özer, futbolcularla ve yönetimle kurduğu güçlü iletişim sayesinde başarılı bir sezon geçirdiklerini söyledi.
‘KULÜBÜMÜZ VATANDAŞLARIMIZIN MANEVİ BAĞLILIKLARIYLA AYAKTA DURUYOR’
Kulübün finansman kaynaklarına dair konuşan Hasan Akmeşe, Ayvalıspor’un hiçbir belediye, kamu kurumu veya sponsordan destek almadığını belirtti. Akmeşe, “Kulübümüz tamamen köyümüzün gençleri ve gönüllü vatandaşlarımızın manevi bağlılıklarıyla ayakta duruyor. Yönetim olarak da elimizden gelen desteği veriyoruz. Ekstra gelir kaynağı sağladığımız, ekstra sponsorluk anlaşması yaptığımız, destek aldığımız bir belediye yok” dedi.
‘PLANLI VE DİSİPLİNLİ ÇALIŞMA BAŞARIYI GETİRDİ’
Antrenman planlamalarına değinen Mehmet Özer, hazırlık sürecinin detaylarını aktardı. Takımın sahaya çıkış tarihinden, maç periyotlarına kadar her şeyin önceden planlandığını ifade eden Özer şunları kaydetti: “Sinanpaşa’nın sahalarını kullanıyoruz. Bir tek biz varız zaten orada idman yapan. Haftada üç antrenman planladık, ancak saha imkanlarımız nedeniyle iki gün çalışabildik. Buna rağmen 28 Nisan’da başladığımız hazırlık süreci sayesinde sezona güçlü girdik. Futbol takımlarının antrenman planlaması bir sezon öncesinde, birde maç takvimi sırasında haftalık periotlar halinde olur. Ben ve ekibim Yasin Yalçın Belikaya hocam, kaleci antrenörü Raşit hocam, analizci ve Kondüksenel Okan hocamla birlikte bunların sezon planlamasını, takımın ne zaman toplanacağını, sezon öncesi idmanların nasıl olacağını, maç periyodunda ne şekilde hangi idmanlar verileceğini, takım kadrosu oluşturulduktan sonra planlamalarını yaptık. Hafta içi idman hafta sonu hazırlık maçı sezona bu şekilde hazırlanmış olduk. Ben normalde sezon ortasında sezon sonunda takımı almıyorum. Sıkıntılar oluyor. Hasan başkanımla orada bir görüşme yaptık. 8 maç kalmıştı, ‘Gelirmisin bize, gelecek senenin de planlamasını yapmak istiyoruz’ dedi. Görüştük planlamayı bizde uygun gördük. Bizde bir şeyler sunduk planlamayla ilgili dolayısıyla sezon bitti.
‘PLANLI VE DİSİPLİNLİ ÇALIŞMA BAŞARIYI GETİRDİ’
Geçen yıl 28 Nisan’da başkan ve yönetim kurulu ve ekip arkadaşlarımla görüştük. Bu tamamen bu sezonun yapılanmasıyla ilgilidir kendilerine yaklaşık 30 kişilik bir rapor verdik ve liste verdik, rapor sunduk. Takım yapılanmasıyla ilgili ilk olarak iç transferden başladık. Tabi transfer bu anlaşıyorsun anlaşamıyorsun anlaşamadıklarımız yerine tekrar alternatifler sunmak suretiyle 5 tane iç transfer 21 tane dış transfer 25 kişilik bir kadro değişimi oldu. Tabi onlar her kulüpte oluyor ama bize planlı ve disiplinli çalışma başarıyı getirdi.”
‘HER MAÇ ÖNCESİ RAKİPLERİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİNİ ANALİZ EDİYORUZ’
Hasan Akmeşe, 11 maçlık galibiyet serisini değerlendirdi. Geçen yıl oluşturulan transfer listesi ve yapılan organizasyonların bu başarının temelini attığını belirten Akmeşe, “Takımımız hiçbir zaman yalnız bırakılmadı. Yemek ve kahvaltı organizasyonlarıyla hem saha içinde hem de saha dışında iletişimimizi güçlü tuttuk, kopukluk olduğu yerde yönetim devreye girdi. Bu organizasyonlarda biz 11 maç üst üste derken her maçı kazanmak için bir hedef aldık. Bugün 15 maçta olabilirdi ve biz 15 maçta da kazanmak istiyoruz. Bütün maçları kazanmak istediğimizi söyledik. Bunun tamamında tamamen parasal konuları çıktığımızda ikili ilişkiler, birbiri ile olan bağlantılar, taraftar, yönetim, oyuncu bu enerjiyi kurup 11 de 11 yaptık. Tabii ki oyuncuların emekleri, hocamın emeği çok çok fazla ben yönetim tarafını söyledim. Her maç öncesi rakiplerin güçlü ve zayıf yönlerini analiz ediyor, futbolcularımıza bunları aktarıyoruz. Kadro seçimlerinde ise futbolcularımızla birebir iletişim kuruyoruz. Bu uyum, takımımızı başarıya taşıyor” ifadelerini kullandı.
‘ŞAMPİYONLUĞUN SONUNDA BÖLGESEL AMATÖR LİG HEDEFİMİZ VAR’
Hasan Akmeşe, kulübün gelecekteki hedeflerinden bahsederek, Bölgesel Amatör Lig’e (BAL) yükselmeyi amaçladıklarını belirterek, “Bize teklifler geldi mi? Elbette geliyor. Takımı isteyen kişiler, takıma sponsor olmak isteyen kişiler var. Yada işte farklı yönlendirmeler içerisinde bulunanlar hem oyuncu hem teknik ekip açısından talep doğuruyor. Ancak biz başarıyı almış bir durumdayız, başarıyı kimseye ödül ya da armağan edecek bir durumumuz yok. Başarı bizim başarımız o yüzden gelen tekliflerin hepsine kapalıyız. Şu anda tamamen başarı odaklıyız. Şampiyonluğun sonunda Bölgesel Amatör Lig hedefimiz var. Oyuncularımız, hocalarımız, biz yine takımımızın başında olduk. Ancak tekliflere o zaman açık olabiliriz. Biz tekliflere her zaman açığız. 250 nüfuslu bir köyden çıkıp bölgesel bir başarıya ulaşmak büyük bir karizma. Ancak bunu aceleye getirmek istemiyoruz. Öncelikli hedefimiz mevcut başarımızı sürdürülebilir kılmak.Başarı, başkanımızdan yönetimimize, taraftarımızdan oyuncularımıza kadar herkesin emeğiyle geldi. Disiplinimizi koruyarak ve daha çok çalışarak sezon sonuna kadar aynı çizgide devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘KÖY TAKIMI ALGISINI YIKTILAR. EN BÜYÜK PAY SAHİBİ SAHADA MÜCADELE EDEN OYUNCULAR’
Ayvalıspor’un bir köy takımı olarak görülmediğini ifade eden Mehmet Özer, bu algının saha içindeki mücadele ve centilmenlikle değiştiğini belirtti, şunları söyledi: “Hakemlerden rakip takım oyuncularına kadar herkesle iyi ilişkiler kurmaya özen gösteriyoruz. Biz sadece sahaya odaklıyız. Oyuncularımız sahada sadece mücadeleye odaklanıyor. Dış etkenler bizi ilgilendirmiyor. Burada en önemlisi ben tek başıma transfer yapamam, transferde yanlış anlaşılıyor. Transferi hoca yapmaz. Hoca ve yönetim yapar. Başkan ve yönetime çok teşekkür ediyorum. 30 kişilik verdiğimiz listede transfer yapıyorlar. Eksiklikler oluyor alamadığımız oyuncuda var bunu kabul edelim. Biz transferlerimizin yüzde 90’ını gerçekleştirdik bu çok önemli. Hocanın bir sistem var kafasında 3-4 ay önce oturuyor kulübün yetkileriyle, başkanlarıyla isteklerini söylüyor bununda yüzde 90’ı yerine geliyor ve o ortamda oluşturuluyor. Antrenmanlarda çok rahatız, maddi konularda rahatız. Antalya’ya kampa gidiyoruz, tatile götürüyoruz çocukları çünkü hak ediyorlar. Önceleri ilk başlarda köy takımıdır şöyle böyle söylentiler geliyordu ama bu imajı sildik. Sahada mücadele ederek. Oyuncularımızın sahada mücadeleleri, centilmenlikleri var. Evet gerek biz gerek oyuncular arasında ufak tefek adrenalin yüksekken ufak tefek sıkıntılar oluyor ama bunlar tolare edilebilecek sıkıntılar. Asla aşırıya kaçan şeyler görülmemiştir. Hakemlere gidip sorarız bir şeye ihtiyacınız var mı, rakip takım antrenörleri ve oyuncuları gidip sorarız bir şeye ihtiyacınız var mı diye. Çünkü onlar bizim misafirlerimiz. Kendi sahamızda hiçbir olay çıkmamıştır. Olduysa maç oynanırken olmuştur. Benimde hatalarım olur çünkü orda adrenalin yüksektir, oyuncuda hata yapmıştır neticede kırmızı kart görmüştür. Bunlar oluyor ama saha sınırlarında çıktıktan sonra düzelir. İş sahada rekabet, ufak tefek şeyler olmuştur böyle, ama iyi gidiyoruz, her yönden iyi gidiyoruz.”
‘TARAFTAR, BAŞKAN, YÖNETİM KURULU, ANTRENÖR-TEKNİK EKİP VE OYUNCULAR BİRLİKTE AYNI ŞARKIYI SÖYLERSE BAŞARI GELİR’
Antrenör Mehmet Özer, sporcu ve antrenör arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğini belirterek, “Aslında işin tek cümleyle özü antrenör bir nevi oyuncuyu kendiniz için oynamaya ikna etmektir. Ben bu takım oluşturulduktan sonra çalışmadığım öğrencilerim vardı sezon öncesi çalışanlar da vardı daha önce takımlarda çalışanlarda vardı ama futbol camiası hep birbirini tanır. Oyuncuları tanıyorsunuz, biliyorsunuz ama daha önce birlikte bir yol alma konusunda olmayan arkadaşlarımız var hedefleri anlattım, kulübümüzün hedeflerini anlattım, onlardan beklentilerimi anlattım oyuncularla tek tek görüşerek gerek kendi ortamlarında gerekse dışarıya çağırmak suretiyle hepsiyle görüştüm. Onlardan beklentilerimi söyledim. Antrenmanlardan önce ben oyuncuyu almışım ne istiyorum ondan, saha içersinde ne istiyorum. Antrenmanlarımız nasıl olacak, kaç gün olacak işte antrenman metotları ve orda göz göze gelip oyuncunun tepkisi nasıl, önce bir zemini yapmak lazım ki oyuncu sahaya girdiğinde bizimle uyumlu bir şekilde çalışabilsin. Antrenörün prensipleri olmalı benim gibi şanslı yönetime sahip olması gerekiyor. Ben bu vesileyle son yıllarda çalıştığım en iyi başkan, en iyi yönetim. Bunların arkasında Yaşar Beyler Erdem Beyler var. Sayamadığım isimler var daha. 15-18 kişilik gruplar var. Eski başkanlar hala da bizi destekliyorlar. Teknik ekip olarak bir şey yapamazsınız. Başkan yönetim kurulun iyi olabilir yine bir şey yapamazsınız. Oyuncular iyi olur ama yönetimsel, antrenörsel sıkıntılar olur yine bir şey olamaz. Taraftar, başkan, yönetim kurulu, antrenör-teknik ekip ve oyuncular. Bunlar birlikte devam ederse, birlikte aynı şarkıyı söylerse, uyum içerisinde çalışırsa başarı gelir” dedi.
‘EN YAKIN RAKİPLERİMİZ İÇİN ÖZEL HAZIRLIKLAR YAPIYORUZ’
En yakın rakipleri içinde özellikle özel çalışmalar yaptıklarını dile getiren Özer, “Çok güzel bir ekibim var öncelikle bizim teknik ekip olarak şunu kaçırıyoruz. Futbol rakiple oynanan bir oyun. Rakipleri izliyoruz, rakipler hakkında bilgi ediniyoruz. Bunu idmandan önce sunum şeklinde çocuklara sunuyoruz. Rakibin eksi ve artılarını değerlendiriyoruz. O şekilde idmana çıkıp, o şekilde bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz. mesela örnek veriyorum sürekli maç değişir bir başka maçtır yedektir ama bu onun öncesinde kötü oynadığı anlamına gelmiyor. Yani taktik gereği tektir” ifadelerine yer verdi.