• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Korkmaz: Prostat kanseri   ülkemizde ikinci sırada

Korkmaz: Prostat kanseri  ülkemizde ikinci sırada

İl Sağlık Müdürü Serhat Korkmaz, prostat kanserinin Türkiye’de erkeklerde görülme sıklığının akciğer kanserinin ardından ikinci sırada olduğuna dikkat çekerek, “Prostat kanseri, ülkemizde de erkek kanserleri arasında yüz binde 40,3 görülme sıklığı ile akciğer kanserinin ardından ikinci sırada geliyor” dedi.

Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Serhat Korkmaz, Prostat Kanseri Farkındalık Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlandı. Prostatın, erkeklerde idrar torbasının altında yer aldığını ve içerisinden idrar kanalının geçtiği salgı bezi olduğunu belirten Korkmaz, “Prostat bezinin asıl görevi meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü salgılamaktır. Normal durumda yaklaşık bir ceviz boyutundadır. Yaşlandıkça prostat bezi sıklıkla büyümeye başlar. Büyüyen prostat, idrar akışını engelleyebilir ve cinsel işlev problemlerine yol açabilir. Büyüme tek başına bir kanser belirtisi sayılmaz. Kanser hücrelerinin bulunmadığı prostat büyümesi benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak adlandırılır. BPH, bir kanser olmasa da verdiği rahatsızlıkları düzeltmek için ameliyat gerekebilir” dedi.

‘HER 10 VAKADAN 6’SI 65 YAŞ VE ÜZERİNDE GÖRÜLÜYOR’

Yaşlanma ile birlikte daha sık ortaya çıkan prostat kanserinin Türkiye’de akciğer kanserinin ardından ikinci sırada olduğuna vurgu yapan Korkmaz, “Prostat kanserinde, bez içinde kanser hücreleri gözlemlenir. Yaşlanmayla birlikte daha sık ortaya çıkan prostat kanseri dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de erkek kanserleri arasında yüz binde 40,3 görülme sıklığı ile akciğer kanserinin ardından ikinci sıradadır. Araştırmalara göre, bir erkeğin prostat kanserine yakalanma riskini etkileyebilecek birkaç faktör mevcuttur: Prostat kanseri 40 yaşın altındaki erkeklerde nadir olsa da 50 yaş sonrasında görülme riski hızla artmaya başlar. Her 10 prostat kanseri vakasından 6’sı 65 yaşından büyük erkeklerde görülmektedir. Prostat kanseri olan bir baba veya erkek kardeşe sahip olmak, bir erkeğin bu hastalığa yakalanma riskini iki katından fazla artırmaktadır. Genç yaşlarda prostat kanseri tanısı almış birden fazla akrabası olan erkeklerde de risk daha yüksektir” diye konuştu.

‘GEREKLİ TESTLERİ YAPILMASI, ERKEN TANI KONULMASI AÇISINDAN ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR’

Erkeklerde görülen bu hastalığın tanısının biyopsi ile korunduğuna dikkat çeken Korkmaz, açıklamasının devamında konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Hastalığın kesin tanısı biyopsi ile konur. Genel olarak erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması ve gerekli testleri yaptırması, erken tanı konulması açısından önem arz etmektedir. Prostat kanserini önlemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak riski azaltmaya yardımcı olabilecek bazı şeyler vardır. Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı bir kiloda kalmak, sebze ağırlıklı ve yağ oranı düşük bir beslenme tarzı, prostat kanseri riskini azaltmaya yardımcı olacaktır. Şikayetleri olan ve risk grubunda olan herkesi bilgi, danışmanlık, tetkik ve tedavi için sağlık kurum ve kuruluşlarımıza bekliyoruz. Her zaman hatırlattığımız gibi; erken teşhis hayat kurtarır.” Haber Merkezi

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM