Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Korkunun ecele faydası yoktur, Türkiye, Akdeniz’de de Ege’de de hakkı olanı alacaktır. Bunun için ekonomik ve askeri açıdan ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Biz bu toprakların emanetçisi değil, asıl sahibiyiz” dedi. Yunanistan’a da “Muhataplarımızı kendilerine çeki düzen vermeye, mahvedecek yanlışlardan uzak durmaya davet ediyoruz. Yaparız diyorsak yaparız” diye seslenen Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 949. yıldönümü kutlama programında özetle şunları söyledi:
ECDADIMIZIN İZİNDEYİZ
“Tarım ve Orman Bakanlığı, milli parkımızın bitişiğindeki alana traktörle, Sultan Alparslan’ın 442 metreye 275 metre çapında büyük bir siluetini kazıdı. Geleceğe bıraktığımız her eseri bu topraklara vurduğumuz kutlu birer mühür olarak görüyoruz. Bizim siyasetimiz eser, hizmet siyasetidir. Biz ecdadımızın izinden gidiyoruz.
FETHETMEK İŞGAL DEĞİL
Kefen niyetine beyaz bir elbise giyen Sultan Alparslan, hücumu başlattı. Kısa sürede Bizans ordusu bozguna uğratıldı. Gün batarken, Türk ordusu Malazgirt’te büyük bir zafer başlatmıştı. Türk ve dünya tarihinin dönüm noktalarından birini teşkil eden bu büyük zaferin ardından, şehir şehir, köy köy Anadolu’nun fethi gerçekleşti. Malazgirt Ovası’ndan başlayıp, yani buradan başlayıp, Ege ve Marmara kıyılarına kadar ilerleyen ecdadımız, fethettiği bu toprakları vatan edindi. Çünkü bizim medeniyetimizde fethetmek, işgal etmek değildir. Bizim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. Tüm milletlere, Ermeni ve Süryanilere karşı acımasız bir asimilasyon politikası uygulayan Bizans’ın zulmü bu fetih ile sona ermiştir.