Nöbetçi Eczaneler
İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümünde milli marşımızın önemi anlatılarak, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy anıldı. Afyonkarahisar Valiliği tarafından düzenlenen ve Güzel Sanatlar Lisesi’nin hazırladığı ‘İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’, Şehit Kerim Üye Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Afyonkarahisar Valiliği tarafından düzenlenen, Afyonkarahisar Güzel Sanatlar Lisesi yönetici, öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı ‘İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’, Kamil Miras Anadolu Lisesi’nde bulunan Şehit Kerim Üye Konferans Salonu’nda dün gerçekleştirildi. Program kapsamında 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yapılan oylama sonucunda milli marş olarak kabul edilen İstiklal Marşı’nın önemi anlatılarak, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy anıldı. İstiklal Marşı’nın en önemli özelliği olarak Kurtuluş Savaşı’nın unutulmaz izlerini taşıdığı ve aziz şehitlerimizin kutsal ruhlarını taşıyor olması vurgulandı.
Anma programına Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Dağlı, Belediye Başkanı Burcu Köksal, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Baro Başkanı Melehat İpek Yılmaz Göktürk, Vali Yardımcısı Ali Uysal, İl Emniyet Müdürü Ahmet Birtan Erol, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Tolga Yağan, İl Milli Eğitim Müdürü Miraç Sünnetci, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, şehit aileleri, gaziler ile çok sayıda öğretmen ve öğrenci katıldı.
SİNEVİZYON GÖSTERİMİ, DRAMA SERGİSİ, OROTORYO VE MÜZİK DİNLETİSİ
İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Afyonkarahisar Güzel Sanatlar Lisesi Tarih Öğretmeni Harun Taşkın yaptı. Daha sonra ‘Mehmet Akif Ersoy’un Fikir Hayatı’ temalı sunum ve ‘Akif’in Hayatı’ sinevizyon gösterimi yapıldı. Sunumun sonrasında öğrenciler tarafından ‘Mehmet Akif’i Anlamak’ ve ‘Asım’ın Nesli’ konulu drama sergilendi. Son olarak ise öğrenciler, öğretmenleriyle birlikte oratoryo gösterisi ve müzik dinletisi icra ederek katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.
‘ERSOY, YAŞADIĞI DÖNEMDE DİMDİK DURUŞUYLA TOPLUMA ÖRNEK OLMUŞTUR’
Afyonkarahisar Güzel Sanatlar Lisesi Tarih Öğretmeni Harun Taşkın, İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’nda günün anlam ve önemini belirten konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Söylendiğinde insanın iliklerine kadar işleyen, vatan ve millet sevgisinin bir tezahürü olan, bu marşın yazılabilmesi için elbette hürriyete âşık, imanı güçlü, yüreği halk için atan bir şaire ihtiyaç vardı. Mehmet Akif Ersoy yaşadığı dönemde şairliğiyle, zulmün ve zalimin karşısında dimdik duruşuyla topluma örnek olmuştur. Verdiği vaazları, yazdığı şiirleri, yayımladığı dergileri hürriyet mücadelesinin de en büyük destekçisi olmuştur. Milletimizin inancı, özgürlük sevdası, gelecek ümidi, Mehmetçiğin kahramanlığı ve yaşanan ruh hali mısralara dökülmeliydi. Bu en çok ‘Çanakkale Şehitleri’ ve ‘Safahat’ın şairi Mehmet Akif’in eline yakışacaktı. Eseri yazması için kapısını çalan Hamdullah Suphi’ye ‘Böyle bir hizmete maddi bedel asla karıştırılmamalıdır’ sözü Mehmet Akif’in vatanını ve milletini karşılıksız seven gerçek bir milli şair olduğunun en sağlam kanıtıdır.”
‘MEHMET AKİF’İN 41 MISRALIK BU EŞSİZ ESERİ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN BAĞIMSIZLIĞININ SEMBOLÜDÜR’
İnandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi yazan ve bu uğurda bedel ödemekten asla çekinmeyen milli şairimiz; bu mukaddes eserin ancak ahval-i yazılabileceğini ve tekrar yazılmasının mümkün olmayacağını belirtmiştir. Davası derdi kadar zamanın ruhuyla büyük, şiiri davası kadar içten olan Mehmet Akif; kahraman milletimizin mücadelesini ölümsüzleştiren bu eşsiz eserin sahibinin yine aziz milletimiz olduğunu söylemiştir. ‘Hayal ile yoktur alışverişim, her ne demişsem görüp de söylemişim’ diyen Mehmet Akif’in 41 mısralık bu eşsiz eseri Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının sembolüdür. İstiklal Marşımız, azim ve fedakârlıkla verilen kurtuluş mücadelesinin Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde hayat bulmuş halidir. Ulusumuzun ruhunu, tarihini ve ideallerini yansıtan bu mukaddes eser; aziz şehitlerimize rahmetin, gazilerimize minnetin ve bayrağımıza hürmetin en anlamlı sembolüdür. Bizlere miras olarak bırakılan bu eşsiz eser ve şanlı Türk bayrağı, milletimiz var oldukça; geleceğimize yön vermeye, vatanımızın semalarında ilelebet dalgalanmaya devam edecektir.
‘VATANIN İSTİKLALİNE YAPILAN ALÇAKÇA SALDIRILARA BOYUN EĞMEMİŞTİR’
Ezelden beridir hür yaşamış şerefli milletimiz; vatanın istiklaline yapılan alçakça saldırılara boyun eğmemiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, türlü zorluklara ve imkânsızlıklara rağmen, kahraman ecdadımızın kararlılığıyla bu saldırılara hak ettiği cevap verilmiştir. İstiklal Marşımız, Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde gerçekleştirilen Türk Milletinin ‘Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar’ tarafından yok edilme teşebbüslerine karşı verilmiş bir mücadelenin içinden doğmuştur.
‘BİZLER GEÇMİŞİN MİRASINI VE GELECEĞİN EMANETİNİ TAŞIYORUZ’
Bütün bu anlatılanları mutlaka daha önceden de duydunuz ve belki de birçoğunuzun ruhunda derin akisler uyandırdı. Bizler şu anı yaşayanlar olarak geçmişin mirasını ve geleceğin emanetini taşıyoruz. Geçmişte yaşayanlar şanlı atalarımız, şehit dedelerimiz bize bu güzel vatanı miras bıraktı. Bizler de gelecek nesillere bu kutsal emaneti en güzel şekilde taşımalıyız. Unutmamalıyız ki omuzlarımızda geleceğin sorumluluğu var. Bu sorumluluğu taşımak ta öyle kolay değil. Bu sorunluluk; çalışmak ister, fedakârlık ister, cefaya katlanmak ister. Bizden sonra gelecek nesillere güçlü bir ülke bırakmak, geçmişin mirasını geleceğe emanet olarak taşımak için çalışmalıyız, çok çalışmalıyız. Bir yıldız bir hilal ilelebet istiklal diye yola çıkan ecdadımızı asla utandırmamalıyız. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için hayatlarını feda eden aziz ve kahraman şehitlerimizi, rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum.”