ENGELLİ KADINLAR ÇOKLU AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYOR
Kadınların yaşadığı ayrımcılık ve şiddetin, engellilikle birleştiğinde daha da derinleştiğini ifade eden Erdoğan, engelli kadınların toplumda çoğu zaman cinsiyetsiz kabul edildiğini ve kadınlıklarının göz ardı edildiğini söyledi. Özellikle yeti farkı bulunan kadınların, yakın çevreleri tarafından istismara uğrama riskinin yüksek olduğunu vurguladı. Ayrıca, aile içi şiddetin engelli kadınlar için hem fiziksel hem de psikolojik bir gerçeklik olduğunu dile getirdi.
TOPLUMSAL YAŞAMA KATILIMDA ENGELLER
Erdoğan, engelli kadınların eğitim ve istihdam alanlarında büyük zorluklarla karşılaştığını belirtti. Eğitim hayatında hem kadın olmaları hem de engelli bireyler olmaları nedeniyle iki kat mücadele etmek zorunda kaldıklarını ifade etti. İş hayatında ise hem kadın kimlikleri hem de engellilik durumları nedeniyle birçok iş alanından dışlandıklarını belirterek, engelli kadınların kendilerine sunulan kısıtlı iş seçeneklerini kabul etmek zorunda bırakıldığını söyledi.
SİYASAL VE SOSYAL HAYATTAKİ ENGELLER
Siyasi ve sivil toplum faaliyetlerine katılmak isteyen engelli kadınların da erkek egemen sistemin onayına tabi tutulduğunu belirten Erdoğan, sözde eşitlik savunucularının bile kadınları ikinci planda bıraktığını ifade etti. Engelli kadınların, toplumun her alanında aktif rol alabilmesi için kotaların artırılması ve örgütlenme süreçlerine daha fazla dahil edilmeleri gerektiğini vurguladı.
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER VE DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Türkiye’nin 2007 yılında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni onayladığını hatırlatan Erdoğan, sözleşmenin 6. maddesinin engelli kadınların çok yönlü ayrımcılığa uğradığını kabul ettiğini ve taraf devletlere bu konuda özel önlemler alma yükümlülüğü getirdiğini belirtti. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW gibi uluslararası sözleşmelerin de kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadelede devletin sorumluluklarını ortaya koyduğunu ifade etti.
ERİŞİLEBİLİRLİK VE TEMEL HAKLARA ULAŞIM SORUNLARI
Engelli bireylerin bağımsız yaşayabilmesi için erişilebilirliğin temel bir hak olduğuna dikkat çeken Erdoğan, birçok kamu binasında, sağlık hizmetlerinde ve eğitim kurumlarında erişilebilirlik sorunlarının devam ettiğini belirtti. Özellikle görme ve işitme engelli kadınların yasal süreçleri takip edebilmesi için gerekli desteklerin sağlanmadığını vurguladı. Bedensel engelli kadınların ise sağlık hizmetlerine erişimde büyük engellerle karşılaştığını söyledi.
GÖRÜNMEYEN EMEK VE SOSYAL GÜVENCESİZLİK
Engelli çocukların veya engelli yakınlarının bakımını üstlenen kadınların görünmez kılındığını ve desteklenmediğini belirten Erdoğan, bu kadınların ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakıldığını söyledi. Engelli kadınların toplumda daha fazla varlık gösterebilmesi için eğitim, istihdam ve sosyal haklar alanında özel düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti.
DEVLET VE YEREL YÖNETİMLERE DÜŞEN GÖREVLER
Erdoğan, kamu kurumları ve yerel yönetimlerin engelli kadınların haklarını korumak adına çeşitli önlemler alması gerektiğini belirtti. Kamu güvenliğinin artırılması, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, istihdam alanında eşit fırsatlar sunulması ve siyasi temsilde engelli kadınlara daha fazla yer verilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, şehir planlamasının erişilebilir hale getirilmesi ve toplumsal bilincin artırılması için kamu spotları gibi bilinçlendirme çalışmalarının artırılmasını önerdi.
EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
Kadın hakları konusunda cumhuriyetin ilk yıllarında elde edilen kazanımlardan uzaklaşıldığını ifade eden Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün, “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin?” sözünü hatırlatarak, toplumların ancak kadın ve erkeğin eşit haklarla mücadele etmesiyle ilerleyebileceğini belirtti. Engelli kadınların, toplumun temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, daha eşit, özgür ve demokratik bir toplum için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün hak ettiği coşkuyla kutlanması gerektiğini ifade etti.