DİN GÖREVLİSİ Mİ? DİN GÖNÜLLÜSÜ MÜ? |
Toplum olarak tam manasıyla düzelmemiz için, imamlarımıza, müezzinlerimize, öğretmenlerimize, anne ve babalarımıza büyük görevler düşmektedir. Gelecek neslin ahlaklı ve edepli bir şekilde yetişmesi yukarıdaki kişilerin sorumluluğundadır.
Konu ile ilgili olarak Emekli İl Müftülerimizden Sayın Halil Arık Hocam bir yazı göndermiş. Rabbim kendisinden razı olsun. Tebliğ ve temsil görevinin bi hakkın yerine getirilmesi hakkında yazdıklarını fevkalade buldum. Biz de âcizane aynen onun fikirlerine katıldığımı ifade ederken göndermiş olduğu yazıyı kendisine bilhassa Allah razı olsun diyerek aynen aşağıya alıyorum:
Şafak vakti başlayan, gece yarılarında bile sona ermeyen kutsal bir görev…Yalnızca Beş vakit ezan okuyan, namaz kıldıran kimse değildir Din Gönüllüsü.
Mahallesinden sorumludur, namaz kılmayandan da sorumludur. Sarhoştan tutunuz da Şafak vaktinde sabah namazına gelenden sorumludur.
Mahallesinde kimler ikamet eder, kimlerin problemi vardır, hastası vardır, düğünü olan, cenazesi olan var mı? Din Gönüllüsü bütün bunları bilen insandır.
Din Görevlisi; Komşusunun çocuğu olduğunda sağ kulağına ezan, sol kulağına Kamet getiren, sünnet merasiminde hazır bulunan, düğününde el kaldırıp dua eden, askere uğurlarken en ön safta yer alan, emr-i hak vaki olduğunda en evvel komşusuna hüsn-ü şehadette bulunan insandır.
Peygamberimiz (s.a.v.) namazı kıldırdıktan sonra yönünü hafifçe cemaate dönerdi. Bu tespih çekmek için değildi.
“İçinizde hastası olan var mı? Ziyaret edelim, borcu olan var mı yardım edelim, cenazesi olan var mı? Teşyi edelim.” buyururdu.
Cemaate göz gezdirir “falancayı göremiyorum bilen var mı?” diye sorar, gerekirse ziyaretine giderdi. Hülasa; beş vakit ezanla, namaz arasına sıkışıp kalan bir görev değildir bu görev.
Okuyan, araştıran, kendisini yenileyen, günlük meseleleri yakından takip eden insandır. Siyasete ve ticarete bulaşmadan hutbelerini hazırlayan, vaazlarını yapan insandır.
Giyimi, kuşamı, oturup-kalkması, konuşması ile örnek ve güvenilir insandır din gönüllüsü.
Konuşmasını kendi nefsinde uygulayan, sözleri ve davranışı birbirine uyan insandır din gönüllüsü.
Dinini çok iyi bilen, korkutmadan, incitmeden Dinimizi anlatan insandır Din Gönüllüsü.
Bir vakit namaza gelemedi ise onun ücretini seccadenin altına bırakacak kadar takva sahibi kimsedir Din Gönüllüsü. (eski büyüklerimiz öyle yaparmış.)
Sevgili Meslektaşlarım!…
Allah’ın yanında kıymetinizi, derecenizi bilmek isterseniz, sizi ne ile meşgul ettiğine bakınız” sözünü sakın ola ki unutmayınız.
Sizler Allah’ın seçkin kulları olmalısınız ki kendi evine hadim, evinin takipçilerine de komşu kılmış. Bundan daha kutsal bir görev var mı?
Bu görevin kıymetini bilenler iki cihanda aziz olur, başı arşa değer. Kur’an Kursu öğretmenlerimizi de (bay-bayan) tebrik ve tebcil ediyor, selamlıyorum.
Bütün görevlilerimizin bu kutsal hizmetlerinde bıkmadan-usanmadan daim olmalarını temenni ediyorum. Ücretini köylüden alan (kadrosuz) köy imamlığından tutunuzda, vekil imamlık, imamlık, murakıplık, ilçe müftülüğü çizgisinde 43 sene 4 ay görev yapmış bir kimse olarak sözleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Rabbim sizleri korusun, sevgisiyle doyursun. Halil Arık (Emekli İl Müftüsü)