Dünyanın en kalabalık ülkesi.

Nüfus desen gani, 1,5 milyar.

Dünyanın beşte biri Çin’de yaşıyor.

***

Bizim siyasiler, bir ara Çin’e gitmişler.

Bizimkiler sorumuşlar:

– “Türkiye’nin nüfusu ne kadar?”

– “Elli milyon.”

– “Aaa! Ne kadar güzel. Herkes birbirini tanıyordur.”

***

Ona nüfusu bir arada tutmak, gün battığı zaman yatağa tok girmelerini sağlamak büyük marifet.

Komünist falan filan, bizi ilgilendirmez.

Çin’in zenginli de bizi ilgilendirmez, bizi ilgilendiren en önemli konu, Müslüman Uygur Türkleridir.

Onlara yapılan zulümdür.

Bütün dünya bunu biliyor.

Bizim Doğu Perinçek, “Yok öyle bir şey” diyor.

Desin bakalım.

***

Çin işi.

Komünist devriminden sonra aç olan Çin halkını doyurmak için Mao Zedong bir metot uyguladı.

Önce tarıma önem verdi.

Boş tarlalar, boşta gezen insanları tarıma kanalize etti. Çinli’nin iyi kötü karnını doyurdu, sonra sanayiye geçti. Ve bugün Çin, dünyanın üstüne gelen en büyük, en zengin ülkelerden biri oldu.

***

Bizde tarım geri plana atıldı. Birçok tarım ürününü dışarıdan almak zorunda kalıyoruz. Bu yanlıştan tez zamanda dönülmeli. Milli kaynakları, tarla tapan, mera, otlak, çayır vb. neyimiz varsa reel bir şekilde değerlendirmeliyiz.

Çin’den model almaya gerek yok.

O model asırlardır Anadolu’da vardır.