Bundan 1442 yıl önce Hz. Muhammed sav efendimizin Mekke’den Medine’ye göç etti. Mekke’deki insanları açlığa, yoksulluğa, sömürüye, zulme mahkum eden cahiliye düzenine karşı adalet, sevgi, saygı, kardeşlik, şefkat, merhamet, adil paylaşım, ilim, irfan temelleri üzerinde, hakkı üstün tutan yeni bir dünya kurmak için çok sevdiği şehrinden göç etmiştir. İşte bu göç olayına ‘Hicret’ adı verilmiştir. Hicret zorluklar ve sıkıntılardan kaçmak olarak asla yorumlanamaz. Tam tersine inancı, idealleri, düşünceleri, ilkeleri için her şeyini feda edebileceğinin göstergesidir.. Bir başka deyişle iktidarın gücüne, baskısına, zulmüne, ambargosuna, büyüklenmesine karşı, inancından ve ideallerinden vazgeçmemenin adıdır. Cahiliye düzenine karşı ‘Medeniyet’ inşaa etmenin adıdır. Zulümden adalete, cehaletten ilme, büyüklenmeden eşitliğe, sömürüden hakça paylaşıma, kötülükten iyiliğe, zararlıdan faydalıya göçün adıdır hicret. Yaşadığımız dünya ne acıdır ki onca teknolojik gelişmelere rağmen tam manasıyla bir cahiliye dönemidir. Müslümanlar olarak bizlere düşen görev, hicret hadisesini iyi anlayıp, dünyanın bu gidişatı karşısında toprak olarak değil ama fikir ve düşünce dünyamızda hicret ederek, yeni adil bir dünya kurmaktır. Bu düşüncelerle 1 Muharrem 1442 Hicri Yılbaşı’mızı tebrik ediyor, yeni hicri yılımızın ülkemize, İslam Alemi’ne ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini ediyorum.
Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan.