|
|||
Karda mıyız, zararda mıyız? | |||
İnsanının yılbaşını, yeni yıla girerken o eski yılla yeni arasında nasıl yaşadığı değil, bir ömrü nasıl geçirdiği önemlidir. Şöyle bir hayat muhasebesi yaptıktan sonra ben bu yılı nasıl geçirdim, karda mıyım zararda mıyım demesi gerekir. Düşünün dünyalık bir işyeri bile yıl sonunda envanter çıkartır, bir yılın muhasebesini yapar ve gelecek yılın hedeflerini koyar. Bizde tıpki bir işletme gibi olmalı, hayatımızın yani son bir yılımızın muhasebesini çıkartıp, gelecek yıla dair hedeflerimizi ortaya koymalıyız. Eğer ki bir yılımız diğer yılımızla aynı ise zarardayız demektir. Her geçen gün bir biri ardına günah işlerken bunun bir bedelinin olduğunu hiçbir zaman düşünmeden yaşıyoruz. Hem son zamanda öyle bir noktaya geldik ki, işlediğimiz günahları sanki hiç işlemmiş, bir gün gelip hesap gününde bunların hesabı sorulmayacak gibi yaşıyoruz. Biz insan olarak günah işleme lüksümüz yoktur demek yanlış olur. Ancak bu günahla ölme lüksümüz maalesef yoktur. Bunun içindir ki bizleri affetme bahaneleri ortaya koyan yüce Allaha tövbe edip arınmak lazım günahlardan. Oysaki çoğu insan benim günahım çok yanlışına düşerek tövbeden kaçınmaktadır. Tam tersine biz sık sık Allah’ın huzuruna çıkıp elimizi açıp tövbe temleyiz ki sadece ondan medet beklediğimizi gören Allah günahlarımızı affetsin. Bu tövbe noktasında bir diğer yapılan yanlışta günahları küçük görme yada bazı yaptığımız hataları günah olarak görmemekten kaynaklanıyor. Günahlarını küçük gören insan tövbe etmeyi de gerek görmemektedir. Oysa insanın küçük günahları bir gün büyük günaha çevrilir ve insanı Dinden dahi çıkartır. İnsan kalbi A4 beyaz kağıt gibidir. Ne zaman çükü dahi olsa bir günah işlesek kalbe yani o ben beyaz kağıda bir siyah nokta konur. Bu noktalar çoğala çoğala ben bayaz kalbimizi kap kara yapar ve günahtan kararan kalp Allah’tan tamamıyla uzaklaşır. İslam’ın bu hızlı yayılışına ve insanların akın akın onu kabul etmesine tahammül edemeyen nice güçler, bu ilerleyişin önüne geçmek ve İslam’ın rahmet yüklü mesajlarının insanların kalplerine yerleşmesini engellemek için her türlü yola başvurdular. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de sürdürülen bütün bu çabaların başarısızlıkla neticeleneceğine inancımız tamdır. Hiç şüphesiz biz biliyor ve iman ediyoruz ki Allah katında geçerli olan yegâne din İslâm’dır. Yine biliyor ve iman ediyoruz ki kim, İslâm’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden böyle bir din asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.
|
|||
Etiketler: Karda, mıyız,, zararda, mıyız?, |
|